İçinde bulunduğumuz modern dünyada hayatlarımız, bundan on yıl öncesine kıyasla dijital dünya ile çok daha fazla iç içe geçmiş durumda. Öyle ki dünya geneline bakıldığında nüfusun yarısından fazlası internete çeşitli mobil cihazlardan erişebiliyor. Türkiye de ise 2020 yılında yapılan bir araştırmaya göre internet kullanım oranı 16-74 yaş grubundakilerde yüzde 79. Yani neredeyse her 5 kişiden 4’ü internet kullanıcısı. Özellikle pandemi sürecinde de deneyimlendiği üzere dijital dünya hayatımızın kopmaz bir parçası haline geldi ve bu parça gelişerek yerini daha da kalıcı hale getiriyor.
İnternet üzerinden çalışan, alışveriş yapan ve oyun oynayan bu kadar çok insan varken, şirketler ve kuruluşlar için dijital pazarlamanın ön saflarda olması hiç şaşırtıcı değil. İnsanların markalara olan ilgilerini istikrarlı şekilde devam ettirmek, marka yaratmak veya işlerini kârlı bir şekilde devam ettirmek isteyenler de dijital pazarlamaya daha çok yatırım yapmaya başladı. Tabii bu durum dijital pazarlamaya ilgi duyan kişilerin artmasına sebep oldu. Dolayısı ile bu ilgi konuyla alakalı deneyimi, bilgisi veya henüz yolun başında olsa bile potansiyeli daha fazla olan kişilerin bu büyük kalabalıktan sıyrılarak, aranan kişiler olmasına olanak sağladı. Yani artık hali hazırda var olan medya kanallarını kullanabiliyor olmak yeterli değil. Artık kalabalıktan sıyrılarak öne çıkacak birtakım yeteneklere de sahip olmak gerekiyor. Bu dünyada bir adım ileride olmak için hem yaratıcı hem de eleştirel düşünebilmek ve bu becerileri geliştirmek şart.
Adı her ne olarak değişirse değişsin, dijital pazarlama da bir satış şekli. Şu ana kadar ortaya çıkan iyi örnekler de gösteriyor ki, satış yeteneği olan kişiler bu alanda çok daha başarılı. İnsan ilişkilerinin yanı sıra pazarlama iletişimi konusunda gelişmek, bu dünyaya bir pazarlamacı olmanın yanında bir analist gözüyle bakabilmek ve fırsatları hızlıca değerlendirmeye alabilmek gibi refleksler geliştirildiği taktirde başarıya çok daha hızlı ulaşılıyor.
Dijital dünyanın anahtarı: Data
Her geçen gün daha da çok genişleyen dijital pazarlama evreni, ortaya sonsuz miktarda veri çıkarıyor. Pazarlamacılar artık yarattıkları kampanyanın performansı ve tüketici davranışları konusunda çok daha kolay ve hızlı ulaşabilecekleri datalara sahip. Fakat bu durumda önemli olan bu veri denizinde yüzerken, doğru analizi yapmak konusunda uzman hale gelebilmek. Sunulan onlarca veri arasından doğru olanları seçebilmek, her zamankinden daha hızlı şekil değiştiren dijital dünyada artık bir ayrıcalık değil, gereklilik. Çünkü pazarlama “bence” kavramını asla kabul etmeyen bir alan. Yani doğru pazarlama ancak veriye ve sonuca dayalı olarak yapılabiliyor. Dijital dünyada insanların davranışlarını anlamanın, ayak izlerini takip edebilmenin en sağlıklı yollarından biri de sosyal medya kampanyaları olduğundan, bu konuda uzman olmak gerekiyor. Reklam verme aşamasına gelmiş bir iş için hedeflenen başarıyı doğru hedef kitle hedeflemesi dolayısı ile doğru hazırlanmış bir strateji getiriyor.
Her Şeyin Başı İçerik
Diğer bir yandan “içerik” hala tüm sosyal medyada olduğu gibi, dijital pazarlamanın da tam kalbinde yer alıyor. Geniş bir açıdan bakıldığında pazarlama tamamen hedef kitleyi harekete geçirmek için doğru mesajlarla onlara ulaşmak ve istenilen eylemi yapmaya ikna etmekle ilgili. Bu yüzden ortaya çıkarılacak olan içerik hazırlanırken görsel ve yazınsal olarak doğru inşa edilmeli. Tabii her ne kadar sağlam inşa edilmiş olursa olsun oluşturulan içerik, doğru kişileri bulmazsa işe yaramayacaktır. Bu noktada içeriklerin tam da hedeflenen şekilde kullanıcıya ulaşmasını sağlayacak şey arama motoru optimizasyonu (SEO) yapılması olacaktır. Bu nedenle dijital pazarlama alanında yer alan herkesin SEO konusunda en azından temel bilgilere sahip olması gerekir. Başarılı bir dijital pazarlama kampanyası yürütebilmek için yüksek teknik bilgi gerektiren işlere hâkim olmadan önce tüm içerik türlerinin nasıl optimize edileceğini bilmek çok önemlidir. Google’ın sürekli güncellenen algoritmasına hâkim olmak ise spesifik anahtar kelimeler kullanılarak hazırlanan içeriklerin öne çıkmasını sağladığından, farklı bir öneme sahip. İnternet ortamı her geçen gün daha kalabalık hale gelirken en son algoritma güncellemelerinden ve arama sıralamalarını etkileyen faktörlerden haberdar olmak hazırlanan içerikleri arama motorlarında üst sıralara taşımaya yardımcı olur.
Dijital pazarlamacının oyun alanı sosyal medya
Tüm bunların yanında sosyal medyayı doğru şekilde yöneterek hedef kitleye ulaşmak ve bu kitlenin kalıcılığını sağlamak mümkün. Çünkü sosyal medya birçok şirket için web sitesi trafiğini ve buna bağlı olarak satışları veya hedefleri artırmak için etkili bir yol. Araştırmalar gösteriyor ki 2020 yılında internet kullanıcılarının yarısı gündemi takip edebilecekleri haberleri okumak için sosyal medyayı kullanırken, üçte biri haberleri özellikle Facebook üzerinden takip etmeyi tercih ediyor. Yani kullanıcılar güncel kalabilmek için sosyal medyada çokça vakit geçiriyor. Bu durumda dijital pazarlamacıların zaman zaman sosyal medyada sadece paylaşım yapmanın ötesine geçmesi, düzenli ve tutarlı bir profil oluşturulmasını desteklemesi ve özgün içeriklerle de geri kalan tüm içerik denizinden sıyrılması gerekebiliyor.
Son fakat bir o kadar da önemli olarak;
Dijital pazarlama için artık “yeni” diyemeyiz fakat, çok hızlı gelişen ve değişen bir kavram. Bu işin geleceğine baktığımızda kesin olarak söylenebilecek şey ise verilere dayalı ve rekabetçi olmaya devam edeceği. Her dijital pazarlamacı içerik üretiminde yaratıcılığını kullanmak durumunda fakat bunun yanında oluşturulan içeriğin doğru şekilde kullanılmasını sağlamak, yolculuğunu takip etmek ve başarısını ölçmek için güncel kalması gerekecek. Dijital dünya genişlemeye devam ettikçe, pazarlama da gelişecek ve çeşitlenecektir. Bu yüzden ancak bir pazarlama stratejisinin nasıl oluşturulacağını, dönüşüm hızının her bölüme nasıl entegre edileceğini ve alınan sonuçların nasıl raporlanacağını anlamak, istenilen sonucun alınmasını sağlayacaktır.