Tüketiciler, alışveriş ihtiyaçlarını büyük ölçüde e-ticaret siteleri veya platformları üzerinden yapmaya başladı. Eskiden alışveriş memnuniyeti olarak müşteriler için mağazalarda çalışan personelin bilgisi, satış sonrası ürün teslimatı ve kurulumu en önemli konular iken artık ürün teslimatının hızlı bir şekilde gerçekleştiriliyor olması en az bu iki konu kadar önem kazandı. Bu yüzden, perakende konusunda e-ticaret ile mal satan firmalar açısından Amazon, Trendyol, Alibaba vb. alışveriş platformları ile rekabet edebilmek için ürün teslimatı konularında fark yaratacak teknolojik hamleler gerçekleştirmek bir öncelik haline geldi.
Sonuç olarak, markalar maliyetleri azaltmak için çalışırken bir taraftan da parsel hacmini arttırmak, teslimatları hızlandırmak ve müşterileri memnun etmek için yeni teknolojiler ve deneysel tedarik zinciri modelleri geliştirmek için yarışmaya başladı. Son Kilometre (Last Mile) teslimatı ise tüm bu süreçlerin önemli bir maliyet kalemi ve operasyon zorluklarının başında geliyor.
Son Kilometre (Last Mile) Lojistiği nedir?
Bir ürünün depo rafından müşteri kapısına kadar olan yolculuğunda, teslimatın “Son Kilometresi” ve sürecin son adımıdır. Bu aşamada paket sonunda alıcı kapısına varmış olur. Müşteri memnuniyeti için zamanında ve düzgün teslimat alışverişin en kritik konusu olması nedeni ile Son Kilometre Lojistiği, nakliye sürecinin bazı ürün grupları açısından hem en pahalı hem de zaman alıcı parçasıdır.
Son Kilometre problemi nedir?
İnternet üzerinden bir ürün aldığınızda bu ürünün size ulaşana kadar geçen lojistik sürecini online olarak takip ederseniz, ürününüz “hazırlanıyor”, ürününüz “dağıtıma çıkarıldı” aşamaları tamamlanıp ürün dağıtıma verildikten sonra, size ulaşana kadar geçen sürede son kilometre taşımacılığının verimsizliğini daha iyi gözlemleyebilirsiniz. Bunun nedeni, sevkiyatın son ayağının birden çok durak içermesidir.
Kırsal alanlarda, belirli bir güzergâh üzerine dağılan, birbirinden belli mesafe uzakta ve her birinde az sayıda paketin bırakıldığı teslimat noktaları bulunur. Şehirlerde ise teslimat noktalarının çok olması, pahalı kiralar nedeni ile dağınık depo ve trafik yoğunlukları, planlamayı zorlaştırmakla kalmayıp maliyetleri de yükseltmektedir. Doğru depoya gitmeyen her ürün trafiği aynı zamanda dağıtımda gecikmeye neden olmaktadır. Bu durum, teslimatlar da her gün gecikme yaşanmasına ve artan müşteri beklentilerinin karşılanamamasına neden olmaktadır. Ek olarak müşteriler teslimatlarının sadece hızlı olmasını değil ücretsiz de gerçekleştirilmesini beklemektedir.
Bu son kilometre dağıtım konusunda her geçen gün yeni teknolojiler karşımıza çıkmaktadır. Amazon bu konuyu droneları kullanarak çözmek için çeşitli denemeler yapmaktadır. Denenen alternatif yöntemlerden birisi de dağıtım robotları veya başka bir ismi ile yapay-zekâ ile hareket eden sürücüsüz dağıtım araçlarıdır. Gelişen harita, kamera, sensor ve işlemci teknolojileri ile artık bu yapay zekâ ile hareket eden araç teknolojileri çok daha hızlı bir gelişme göstermiştir. Amerika, İngiltere, Güney Kore, Çin, Japonya ve Rusya gibi ülkelerde görmeye başladığımız bu çözümler artık iki Türk girişimci sayesinde ülkemizde de hayata geçmiştir. Ali Kutay Yaralı ve Oral Yiğitkuş, Delivers AI bünyesinde geliştirdiği robot teknolojisi ile dünyada Starship, Woowa Brothers ve Yandex markalarıyla rekabete girmişlerdir.
Bu iki ortak esasında okul arkadaşları ve kariyerlerinde Delivers.ai öncesi farklı girişimcilik tecrübeleri var. Delivers AI kurucu ortağı ve CEO su olarak görev yapmakta olan Ali Kutay 2010 yılında mezun olduktan sonra Londra’daki ilk girişimi Wallept ı kurmuş. Wallept olarak, restoranlarda ve süpermarketlerde kullanılan kâğıt sadakat kartlarını dijital hale getiren bir uygulama geliştirerek Londra da 1000 e yakın noktada kullanılan başarılı bir girişim haline getirmiş. Ali Kutay Londra daki girişimcilik deneyimi sonrası aile şirketi Teknika Plast şirketinde 5 sene inovasyon müdürü olarak çalışmış. Daha sonra 3 sene Dubai de Hollanda merkezli bir girişim fonu yöneticiliğini yapan Ali Kutay Yaralı, pandemi döneminde Türkiye ye dönerek Oral Yiğitkuş ile Delivers.ai şirketini kurmuşlar. Oral Yiğitkuş da 2010 yılında mezun olduktan sonra Yemeksepeti nde çalışmış. Yemeksepeti tecrübesi sonrası 2011 yılında Türkiye de elektrikli araçlar şarj istasyonları ağı projesini yöneterek sektörde bir ilke imza atmış. Divera.ai öncesi BookLogic isimli otel ve seyahat teknoloji girişimini Türkiye, BAE ve Almanya da 60 kişinin çalıştığı başarılı bir şirket haline getirmiş.
Delivers.ai elektrikli otonom robotlar ile yemek, market ve parsel alışverişini temassız olarak son mil teslimatı ile gerçekleştirmeyi planlıyor. Merkezi bir filo yonetim altyapısı ile çalışan Delivers.ai, çevrimiçi yemek siparişi platformları ve restoranların yerel teslimatın daha hızlı, hijyenik, akıllı, risksiz ve uygun maliyetli olmasını otonom robotik araç ağı ile kurmayı hedeflemektedir. Delivers.ai; benzinli motorlardan elektrikli motorlara geçirerek CO2 emisyonunu azaltmakta ve enerji maliyetini düşürecektir. Teslimat robotları kaldırımda ve bisiklet yollarında yaya hızında, 6-7 km/h ilerleyerek teslimat yapacak şekilde tasarlanıyor. 12 kişilik ekibi ile Delivers AI mühendisleri otonom sürüş, otonom navigasyon, obje tanıma, engellerden kaçma ve filo yönetim yazılımlarını geliştirerek, Amerika daki benzer modellerden bu şekilde farklılık göstermeyi hedefliyor. Bir motosiklet fiyatından daha uygun maliyetli olan Delivers AI robotları, iki modül ile çalışacaklar. Bunlar otonom modülü ve tele operatör modülüdür. Tele operatör modülünde, robotu masa üstünden kontrol eden kişileri kuryelerden seçmeyi planlayan Delivers.ai, bu sayede her gün yollarda bizlere teslimat yapan kuryelere artık evlerinden video oyunu oynar gibi bir çalışma modeli sağlamayı hedefliyor. İlk modelleri şu anda çalışır vaziyette ve Maslak 42 civarında test dağıtımları devam ediyor.
Bu robot otonom dağıtım modelinin ülkemizde ilk önce üniversite kampüslerinde, trafiğe kapalı AVM, rezidans, site ve ofislerin bulunduğu kapalı devre yaşam alanlarında yaygınlaşacağını düşünüyorum. İleride mutlaka daha geniş bir kullanım alanı olacaktır. Ancak bunların yaygınlaşabilmesi için yaya kaldırımı ile bisiklet yolları altyapısının iyileştirilmesi, kanunların bu tarz araçlara uygun olarak yeniden düzenlenmesi ve apartmanların içine dağıtım konusunda da yeni yaratıcı çözümler geliştirilmesini beklememiz gerekecektir.