İçindekiler
Çoğumuzun sahip olmak istediği hayatı yaşıyor, satın almak istediğimiz ürünleri markalar onlara ücretsiz yolluyor, gitmek için can attığımız yerlere ise çoktan çağrılmışlar. Tahmin edersiniz ki yüzlerce kişinin takip ettiği ve hem ilham hem de trend belirleyici olan “influencer”lardan bahsediyoruz.
Artık hangi yaşta olursa olsun herkes, sosyal medyada paylaşım yaparak veya oyun oynayarak para kazanan influencerlardan biri haline gelmeye çalışıyor. Öyle ki eski zamanların doktorluk, mühendislik, avukatlık gibi geleneksel mesleklerinin yerini influencerlık almış durumda. Üstelik bu iş, tek taraflı da gelişmiyor. Yani hem hali hazırda var olan işinize devam edebilir hem de yüzlerce takipçisi olan bir influencer haline gelebilirsiniz. Ayrıca tamamen işinizin doğrultusunda, alanınızın influencerı da olmak mümkün.
Tüm bunların yanında dijital pazarlamacılar ve markalar artık influencerlar ile iş birliği yapmanın önemini fark etti. Yapılan araştırmalar, bir ürün veya hizmetin pazarlamacılar yerine gerçek insanlar tarafından önerilmesi halinde satın alınma yüzdesinin çok daha fazla olduğunu gösteriyor. Yani pazarlama konusunda etkili olmak için influencerların sadık hayran kitlesine ulaşmak, artık markaların öncelikli hedefi haline geldi. Kısacası, kendi sadık kitlesini yaratmayı başaran, organik takipçi sayısı ve etkileşimi yüksek – diğer bir deyişle sıkı çalışan – influencerlar hem daha fazla para kazanabiliyor hem de daha büyük markalarla iş birlikleri yapabiliyor. Hatta doğru adımları izleyerek marka elçisi olmak bile mümkün. Bu alan her ne kadar para kazanmak için hızlı ve eğlenceli bir yol gibi görünse de, aslında sürekli ve hızlı olarak değişen dijital dünyada maddi gelir elde etmek göründüğü kadar kolay değil. Eğer ilk hedefiniz hızlı para kazanmaksa dijital dünyadaki rekabetin çok sıkı olduğunu bilmekte fayda var. Fakat tabii ki hiçbir şey imkânsız değil. Doğru adımları izleyerek siz de aranan bir influencer haline gelebilirsiniz. Peki ne bu adımlar? İşte sizin için 8 ipucu;
1. Ben ne anlatıyorum?
Influencer olma yoluna henüz daha girmeden en başta atılması gereken adım, alan seçimidir. Herkesin uğraşmaktan, araştırmaktan ve içinde olmaktan uzun vadede sıkılmayacağı bir alan vardır. Unutmayın ki seçeceğiniz konu veya alan hakkında sürekli olarak içerik üretmeniz gerekecek. Yani hem sıkılmayacağınız hem de bir miktar bilginiz olan bir konuyla sosyal medya dünyasına giriş yapmak bu yolda önünüzü açacak en büyük hamlelerden biri olacak. İster yemek yapmak ister ekonomi ile ilgilenin. Önemli olan seçtiğiniz alana hâkim, araştırmaya ve üretmeye ise açık olun. Tabii tek bir konuya saplanıp kalmanız da gerekmiyor. 2-3 ilgi alanını bir arada götürebilirsiniz fakat özellikle başlarda bu yelpazeyi geniş tutmamakta fayda var.
2. Doğru yerde miyim?
Büyük açılış için biraz daha vaktimiz var. İyi bir influencer olmak için, dijital ortamda güçlü bir varlığa sahip olmak gerekir. Fakat bu, her sosyal medya platformunu kullanmanız gerektiği anlamına gelmez. Seçtiğiniz ve ilerlemek istediğiniz ilgi alanınıza da bağlı olarak bazı platformlar sizin içerikleriniz için diğerlerinden daha uygun olabilir. Örneğin bir moda blog yazarı için Instagram Twitter ve Linkedin e göre daha iyi bir seçenek olacaktır. Influencerların yüzde 93 ü ilk adım olarak, en iyi sonuçları verdiğini düşünerek Instagramı seçse de ortaya çıkaracağınız içerik platformla uyumlu değilse, Instagram için büyük çaba harcamak sizin için sadece zaman kaybı olacaktır.
3. Burası artık benim dükkanım.
Artık yeni işinizi dijital dünyaya taşıma zamanı. Fakat bunun, yer yer hayatınızı da içine entegre etmeniz gereken bir iş olduğunu unutmayın. Eğer influencer olmak konusunda eminseniz, hem normal bir bireysel hesaptan daha çok seçenek sunduğu için hem de gelişmenize yardımcı olacak verileri bir arada görebilmenize imkân vereceği için hesabınızı işletme hesabı haline getirmeniz gerekiyor. Instagram, Twitter ve Facebook gibi çoğu platformun profil ayarlarında işletme hesabı oluşturma seçeneği bulunuyor. Böylece sizi takip eden kitlenin demografik özelliklerini, profil görüntülenme istatistiklerinizi ve daha birçok veriyi kolayca takip edebilirsiniz.
4. Peki ben kimim?
Artık bir markasınız. Kişisel marka kimliğinizin en önemli parçası da, takipçilerinizi karşılayacak olan profil fotoğrafınız. İnsanlar genellikle bir sosyal medya profilini fotoğrafından tanır. Bu yüzden bu seçim dikkatli yapılmalıdır. Yüzünüzün net bir şekilde görüldüğü bir görsel tanınmanıza yardımcı olur. Görsel seçimi her ne kadar isteğe bağlı olarak değişkenlik gösterse de görsel kalitesi kesinlikle iyi olmalıdır.
5. Hoş geldin sevgili takipçi!
Bir kişi, profilinize girdiği zaman karşısına çıkan ilk şeylerden biri de “bio”nuzdur. Bunu bir nevi dükkanınızın tabelası olarak da düşünebilirsiniz. İlk izlenimi yaratacak olan bu kısım ufak görünse de büyük etkileri olur. Sizi kısacık da olsa en iyi anlatabilen biyografi ile profilinize gelen kişiyi karşılayarak burada neler yaptığınızı ve bahsettiğiniz konuyu anlatabilirsiniz. Biyografinizde size ulaşılması için iletişim bilgileriniz de yer almalıdır.
6. Seninle iyi anlaşacağız.
İçerik oluşturmaya ve paylaşım yapmaya başlamadan önce sizi takip etmesini planladığınız potansiyel kitleyi anlamanız gerekiyor. Influencerların pazarlamacılar tarafından tercih edilme sebeplerinden biri de sadık kitleleri. Takipçileri ile güçlü bağları olan bir influencer tercih sebebidir ve bu bağı yaratmanın yolu da herkese hitap etmeye çalışmadan, yalnızca alanı içinde benzer köşelerde gezinmekten geçer. Influencer olmak için kimlerin sizi takip etmesini istediğiniz, demografik özellikleri ve ilgi alanları hakkında küçük bir araştırma yaparak fikir edinebilirsiniz. Bu aynı zamanda ilk maddede bahsettiğimiz alan belirleme konusuyla da yakından alakalı. Belirlediğiniz konu için doğru hedef kitlenin arayışı doğrultusunda içerik oluşturmazsanız, istediğiniz etkiyi yakalamak pek de mümkün olmayabilir.
7. Düzenli olmak sizi ayakta tutacak.
İçeriklerinizle ilgili tüm kararlarınızı verdikten sonra geriye çok az şey kalıyor. Bir gönderi planı oluşturarak ne sıklıkta paylaşım yapacağınızı belirleyerek kendi düzeninizi yaratabilirsiniz. Örneğin Instagram, daha fazla görünürlük için düzenli bir gönderi sıklığı gerektiren bir platform. Günlük, haftalık veya kendinizi rahat hissettiğiniz herhangi bir sıklıkta gönderi yayınlamayı seçebilirsiniz. Buna karar vermeden önce platformu da düşünmelisiniz. Twitter gibi bazı platformlar, doğaları gereği daha dinamiktir ve bu platformda etkileyici olmak istiyorsanız daha yüksek bir gönderi sıklığı gerektirir. Takipçilerinizin de beklentilerini karşılayabilmek adına göndereceğiniz günleri ve saatleri seçin ve tutarlı olun.