İçindekiler
Cümle düşüklükleri, farklı zaman kipleri ile biten cümleler, mantık hataları, anlatım bozuklukları… Böyle bir metni okumanın ne kadar can sıkıcı olduğu tanıdık geldi mi? Uzun bir e–posta ya da belki de bir makale okuyorsunuz. Metinde geçen tüm kelimelerin anlamını biliyorsunuz fakat cümleleri bir türlü özümseyemiyorsunuz. İşte buna kabaca “okunabilirlik düzeyi düşük bir metin” diyebiliriz!
Özellikle reklam, makale, kitap, metin yazarlarının, editörlerin bu konuda mutlaka kendilerini geliştirmeleri gerekiyor. Her işin kendine has bir dinamiği olsa da okunabilirlik hepsinin ortak değeri. Sonuçta çok leziz bir yemeğin kötü bir tarifini okumak işin tadını kaçırır! Peki okunabilirlik testi neyin nesi? Okunabilirlik ölçütleri nelerdir? Dahası okunabilirlik ne demek? Bu eğlenceli konuyu keşfetmek için okumaya devam edin!
Okunabilirlik (Readability) Nedir?
Okunabilirlik nedir, diye soruyorsanız yanıt okuyucuda saklı! Bir metnin, okuyucu tarafından anlaşılma derecesidir, diyebiliriz. Bir başka ifade ile bir metin ile ilgili bazı nicel veriler sunar ve buna göre metnin kolay ya da zor anlaşıldığı ile ilgili bir fikir verir. İmla kurallarından sözcük dağarcığına kadar okunabilirlik faktörünü etkileyen pek çok kriter vardır. Bu nedenle bir metnin okunabilir olup olmadığı farklı pek çok nicel veri ile hesaplanır. Bu nicel verilere göre metinlerin okunabilirlik derecesi belirlenir. Ve günün sonunda metin, okunabilirlik açısından bir puan alır.
Okunabilirlik Hakkında Akademik Bilgiler
- Okunabilirlik, dijital pazarlama ve reklamcılık ile beraber günden güne daha popüler olsa da geçmişi eskiye dayanır.
- Eskiden daha çok kurumlar, askerî teşkilatlar, sağlık şirketleri için kullanılan bir kavramdı.
- Eğitmen Jeanne Chall (1921 – 1999), okunabilirlik ile ilgili çalışmaların Aristo ve Platon’a kadar gittiğini söyler.
- Bununla beraber okunabilirlik alanındaki sistemli çalışmalar 1920’li yıllara dayanır.
- Okunabilirlik çalışmalarının temelinde “sözcük çalışmaları” ve “okunabilirliğin değerlendirilmesi” şeklinde iki alan var.
- Ender Ateşman’a göre ise okunabilirlik, okuyan tarafından metinlerin kolay ya da güç anlaşılır olmasıdır.
Google ve SEO Açısından Okunabilirlik Neden Önemlidir?
Okunabilirlik, yalnızca makaleler, edebi eserler, resmi yazışmalar için değil, dijital pazarlama açısından da önemlidir. Çünkü Google, kullanıcıya fayda sağlayan, rahat okunan metinlere de değer verir. Ayrıca reklam metinlerinde de ürünün & hizmetin müşterinin kolay anlayacağı şeklinde kurgulanması önemlidir.
Örneğin, ortalama bir kullanıcı internet sitesindeki bir içeriği okumayı zor bulursa kuvvetle muhtemel başka bir siteye gidecektir. Zira bir edebi eser okumuyordur! Bu nedenle kullanıcı deneyimini iyileştirdiği için okunabilirlik, Google tarafından da önemli bir değerdir. Anlaşılması daha kolay içerik ve metinlerde gezinmek kullanıcı için daha kolaydır. Kullanıcı bu şekilde aradığı bilgilere metninizden kolayca ulaşır. Bu, okuyucuların sayfanızda daha çok kalmasını sağlar ve hemen çıkma oranları da azalır.
İnternet kullanıcıları genellikle bir metnin ne anlattığını çabucak kavramak ister. Sorularının yanıtlarını hızlıca bulacakları sayfaları daha çok tercih ederler. Çevrim içi ortamda metin okuma, içerik inceleme süreçlerinde genel kullanıcı sabrını hızlı bir şekilde kaybeder. Tüm bunlar arama sonuç sayfalarında sıralamayı etkileyebilecek faktörler arasındadır.
Google Faydalı İçerik Güncellemesi yazımızı da inceleyin.
Sesli Aramalar İçin Okunabilirliğin Önemi Nedir?
Google gibi arama motorlarında sesli aramalar giderek daha çok artıyor. Siri ve Alexa gibi dijital asistanlar kullanılarak hızlı bir şekilde arama motorlarında istenen sonuç sayfalarına ulaşılıyor. İnternet sitenizdeki metinleri buna göre revize etmek için okunması kolay içerikler hazırlamanız gerekiyor. Örneğin, metninizin uzun cümlelerden ve ağdalı ifadelerden oluştuğunu düşünün. Kullanıcılar bu zor ifadeleri sesli aramalarda pek kullanmazlar. Bu nedenle kolay okunabilir metinlerdeki ifadeler, aynı zamanda sesli aramalarda da sıklıkla öne çıkar. Böylece okunabilirlik, sesli aramalar karşısında da konumunuzu iyileştirmenize yardımcı olacaktır. Metninizi sesli aramalara göre optimize etmek için aşağıdaki adımları deneyin:
- Sesli aramalar için anahtar kelimeleri araştırın. Özellikle uzun kuyruklu anahtar kelimelere şans verin. Bunlar genellikle daha düşük arama hacmine sahip, oldukça spesifik sorgulardır. Uzun kuyruklu anahtar kelimeye örnek olarak “PDF düzenleme yolları” verilebilir.
- “Nasıl, ne, neden, hangi” gibi soru kalıplarından oluşan anahtar kelimeleri de kullanın. “PDF nasıl düzenlenir?” ya da “hangi maç hangi kanalda?” buna örnektir.
- Günlük konuşmalara dayalı anahtar kelimeleri kullanın. Bunlar, günlük hayatta insanların doğal bir şekilde konuşurken kullandığı ifadelerdir. Örneğin, “bir PDF’yi nasıl düzenlerim?” ya da “bugün konser var mı?” gibi.
- Sıkça Sorulan Sorular bölümü oluşturun. Bunları da yukarıdaki adımlara göre özelleştirebilirsiniz.
Gerekirse sitenizdeki mevcut içerikleri de bu şekilde güncelleyebilirsiniz.
Anahtar Kelime Doldurma ve Okunabilirlik İlişkisi
Bir metinde, kelime sayısına oranla çok fazla anahtar kelime kullanmak sıklıkla garip cümlelere neden olacaktır. SEO uyumlu metin yazayım derken okunabilirlik seviyesini epey düşürebilirsiniz. Bu yüzden kullanacağınız anahtar kelimeleri metnin okunabilirliğini bozmadan doğal bir şekilde metne yerleştirmelisiniz.
Okunabilirlik İçin Basit İpuçları
- Uzun ve telaffuzu zor cümleler yerine kısa ve net cümleler kurun.
- Okunuşu zor ve anlamı pek bilinmeyen kelimeleri az kullanın.
- Kısa paragraflar oluşturun.
- Maddeler, görseller veya grafikler ile metninizi zenginleştirin.
Bunlar elbette genel ve yaygın ipuçlarıdır. Yazdığınız konunun ağırlığına, yayımlanacak platforma, hizmet verdiğiniz markanızın diline ve benzeri unsurlara göre değişir. Bunun yanı sıra okunabilirliği nasıl artırabileceğiniz ile ilgili pek çok uzman yanıtı var. Örneğin, bir “Storytelling Uzmanı” olan Isabella Bailey, şöyle diyor: Okunabilirliği artırmak için bulduğum harika yollardan biri kendime şu soruyu sormaktır: “Eğer izleyici bu içerikten yalnızca 1-3 önemli bilgi parçası alacak olsaydı, bunların ne olmasını isterdim?”
Okunabilirliği Artırmak İçin Ana Başlık ve Alt Başlık Hiyerarşisi
- Ana başlık h1 veya h2, alt başlıklar içinse h2 veya h3 etiketlerini kullanın.
- Bu, içeriğinizin hem insanlar hem de arama motorları için uygun şekilde biçimlendirilmesini sağlayacaktır.
- Örneğin, “Pilav Tarifleri” genel ve kapsayıcı olduğu için h2 olmalıdır. Sebzeli Bulgur Pilavı, Salçalı Bulgur Pilavı, Şehriyeli Pirinç Pilavı ise spesifiktir ve h2’nin altında h3 olarak konumlanmalıdır.
- Buna karşın çok fazla hiyerarşi kullanmayın, yoksa başlık boyutları devamlı değişir ve bu da kafa karıştırır.
Okunabilirlik Formülleri
Evet, yanlış duymadınız. Sözel bir içeriğin sayısal bir formülü de bulunmakta! Okunabilirlik formülü ya da okunabilirlik testi nedir bakalım: Bunlar bir metnin rahat okunup okunmadığı ile ilgili derecesini ölçmeye yarıyor ve yazarlar bu formüle göre de kalem oynatabilir. Şimdi geçmişten bugüne geliştirilen bazı okunabilirlik formülü çeşitlerini inceleyeceğiz.
Vogel ve Washburne Okunabilirlik Formülü
Ortaya atılan ilk formüllerden biri Vogel ve Washburne tarafından 1928 yılında geliştirilen formüldür. Bu formülün temeli 37 bin öğrencinin sevdiği 700 örnek kitap üzerinden atılır. Tüm bulgulardan hareketle bu çalışmada şu sonuca varılır:
- Metin içerisindeki farklı kelime sayısı
- 1000 kelimedeki toplam edat ve bağlaç sayısı
- Thorndike’ın hazırlamış olduğu 10.000 kelimelik listesinde yer almayan toplam kelime sayısı
- Seçilen 75 örnek cümledeki yan cümle sayısı
Bu çalışmada seçilen kitaplarda kullanılan dilin özellikleri ile kitapların okuma sonuçları arasındaki ilişki incelenmiş. İnceleme sonucunda elde edilen sonuçlar dikkate alınmış ve formül hazırlanmıştır. Bu formül ile nesnel olarak okurun okuma becerisi ile metin zorluk derecesini eşleştirmenin olanaklı olduğunu göstermişlerdir. Modern okunabilirlik formüllerinin ilk örneği olması bakımından önem taşır.
Ateşman Okunabilirlik Formülü
Ateşman’ın formülü 1997 yılında geliştirilmiştir. Akademisyen Ender Ateşman tarafından geliştirilen bu formül, şu şekildedir:
- 198,25 – (40,175 x Toplam Hece / Toplam Kelime) – (2,610 x Toplam Kelime / Toplam Cümle)
Bu indeks, Ateşman indeksidir ve Flesch-Kincaid okunabilirlik formülünden türetilmiştir. Formül sonucunda ortaya çıkan sayı yüz (100) sayısına yaklaştıkça metin daha kolay okunabilir demektir. Bu kabul görmüş genel yöntem sayesinde reklamların hedef kitleye göre etkisini de kolay bir şekilde tespit edin. Bu formüle göre indeks ile okunabilirlik düzeyi şöyledir:
Dizin | Okunabilirlik Düzeyi |
90 – 100 | 4. sınıf ve altı öğrenciler tarafından kolayca anlaşılır |
80 – 89 | 5. veya 6. sınıf öğrencileri tarafından kolayca anlaşılır |
70 – 79 | 7. veya 8. sınıf öğrencileri tarafından kolayca anlaşılır |
60 – 69 | 9. veya 10. sınıf öğrencileri tarafından kolayca anlaşılır |
50 – 59 | 11. veya 12. sınıf öğrencileri tarafından kolayca anlaşılır |
40 – 49 | 13. veya 15. sınıf (ön lisans) öğrencileri tarafından kolayca anlaşılır |
30 – 39 | Lisans mezunları tarafından kolayca anlaşılır |
29 ve altı | Lisansüstü mezunları tarafından kolayca anlaşılır |
Dale Cale Formülü
Bu formüle göre metnin ilk yüz kelimesini alın ve cümle sayısı ve zor (bilinmeyen) kelime sayısını belirleyin. Buna göre ilgili formül aşağıdaki gibidir:
- Cümle Uzunlukları = Kelime Sayısı / Cümle Sayısı
- Zor Kelime Oranı = Zor Kelime Sayısı / Geriye Kalan Kelime Sayısı
Yoast SEO Eklentisi
WordPress kullanıyorsanız, Yoast SEO hizmetini de duymuşsunuzdur. Bu eklenti, hem SEO hem okunabilirlik standartlarına uyup uymadığına göre metninize puan veriyor. Worpress’in panelinde görebileceğiniz bu özellikler içerisinde okunabilirlik de başlı başına bir hacim kaplıyor. Burada alt başlık kullanıp kullanmadığınız, paragrafların çok uzun olup olmadığı gibi kriterler sunuluyor. Bunlara göre de metninizin okunabilirlik seviyesini ölçün ve değiştirin. Örneğin, bu metni bir WordPress paneline yüklediğimde Yoast SEO okunabilirlik değerlendirmelerinden iyi bir puan aldım. İşte bu metnin Yoast SEO’ya göre okunabilirlik özellikleri:
- Alt başlık dağıtımı: Harika iş!
- Paragraf uzunluğu: Paragrafların hiçbiri çok uzun değil. İyi iş!
- Geçiş kelimeleri: Aferin!
- Ardışık cümleler: Cümlelerinizde yeterince çeşitlilik var. Bu harika!
LSI (Gizli Anlamsal İndeksleme) Nedir, Nasıl Uygulanır? yazımız da ilginizi çekebilir.