Inbound Pazarlama, bir ürünü veya hizmeti çeşitli reklam ve pazarlama faaliyetleri aracılığıyla potansiyel müşterilere ulaştırmak yerine, belli pazarlama kanallarını kullanarak müşterileri markaya çekme çabaları olarak tanımlanabilir. Yani bu pazarlama türü size hedef kitlenizin ilgisini çeken içeriklerle online platformlar üzerinden müşteri yaratmanızı sağlar. Bu terim ilk kez 2005 yılında Brian Halligan tarafından kullanılmıştır ve o zamandan beri internet üzerinden gerçekleştirilen işlerde en çok kullanılan reklam ve pazarlama faaliyeti türlerinden biri olarak canlılığını korumaya devam eder. Inbound pazarlamada temel amaç, insanların sizin sattığınız ürünle veya hizmetle ilgilenmelerini sağlamak. Bunu da markanızın sosyal medya hesapları ya da diğer online platformlar üzerinden sunacağı içeriklerle mümkün kılabilirsiniz. Aslında en kısa tanımıyla inbound pazarlama, içerik paylaşmaktır. Siz ne kadar dikkat çekici görsellerden ve yakalayıcı cümlelerden oluşan içerikler oluşturursanız insanların size gelme şansını o ölçüde artırırsınız. Bu da şirketinizin nihai hedefi olan dönüşüm oranlarını artırma amacını gerçekleştirmenin en etkili yolu.
Inbound pazarlamayı gerçekleştirmek için birkaç doğru adımı atmak gerekir. Bunlardan ilki hikâye yaratma adımı. Reklam pazarlama faaliyetinizi kurgularken bu basamak çok önemli. Markanızın vizyonuna uygun, dikkat çekici ve hedef kitlenizin ilgi alanlarına yönelen bir hikâye, marka fanatikleri yaratmak için ilk kapıdır. Reklamınızı gören bu fanatikler çeşitli yönlendirmelerle web sitenize/e-ticaret sitenize gelecektir. Burada ikinci adım başlar. Eğer web siteniz kullanıcı deneyimi ve arayüzü ve görsel tasarım gibi konularda güçlü ve kullanışlı değilse, kullanıcıların orada uzun süre kalacağı düşük bir ihtimaldir. Ancak altyapısı güçlü bir web site güven verir ve insanları rahatlıkla satın almaya yönlendirir. Bu da dönüşüm oranlarınızın yükselmesine olanak veren en büyük etkenlerden. Üçüncü adımda uzun soluklu içerikler yer alır. Online satışları artırmak ve hedef kitleyi markanıza bağımlı hale getirmek için içerikler hayati önem taşır. Markanıza bağlı blog sayfasında ve sosyal medya hesaplarında paylaşacağınız içerikler, her daim güncel olmalı ve mevcut ya da potansiyel müşterilerinizin ilgisini çekmeli. İçeriğin ardından, sırada dönüşüm var. Müşterilere özel tasarlanmış sayfalar, webinarlar ya da bunun gibi eğitici içeriklerle insanları rahatsız etmeden yakalamanız mümkün. Onları yakalayınca da gelen trafiğin satışa dönüşmesi an meselesi. Gelen trafik, satın almayı gerçekleştirip tüm yolculuktan mutlu ayrıldığında mutlaka geri gelecektir. Böylece beşinci adım olan bağımlılık gerçekleşmiş olur. Son basamakta dönüşüm oranları, kampanya performansı ya da yatırım geri dönüşü gibi metrikleri ölçümleme yer alır. Tüm bu ölçümleme unsurları markanızın pazarlama profesyonellerinin önceliği olmalıdır.